Yumartalık’ta Belediyenin Ucuz Alkol Satışı Tartışmalara Neden Oldu

Yumartalık’ta Belediyenin Ucuz Alkol Satışı Tartışmalara Neden Oldu

Yumartalık’ta Belediyenin Ucuz Alkol Satışı Tartışmalara Neden Oldu

 

Yumurtalık belediyesi, sahil büfelerinde ucuz alkol satışı yaparak tepkilere yol açtı. Yumurtalık Çevre koruma ve Dayanışma platformu, bu durumu alkol bağımlılığını özendiren bir yaklaşım olarak değerlendirerek, belediyenin asli görevlerinin göz ardı edildiğini ifade etti.

Yumurtalık ilçe belediyesi, sahil kenarlarına kurulan 'Güney Yıldızı' isimli büfelerinde bir bira firmasıyla yapılan anlaşma kapsamında ucuz alkol satmaya başladı. Açılan büfelerde halka hizmet için önce çay ve simit 5 TL'den satılmış ardından öğrencilere ücretsiz çorba, balık ekmek ikramında bulunulmuştu. İlçede açılan Güney Yıldızı isimli büfelerinin sayısı artarken içerisinde vatandaşa düşük fiyata alkol satılmaya başlanmasına ilçede tepki gösterildi.

Yumurtalık Çevre Koruma ve Dayanışma Platformu üyeleri bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Grup adına konuşan Mehmet Ali Burhan, kamusal görev bilinciyle hareket etmesi beklenen bir idarenin kamu kaynaklarını hoyratça harcayarak, asli vazifelerinden sapmış, gösteriş ve suiistimalle kendi rantını merkeze alan bir anlayışı sergilediğini ifade ederek,

“Bugün bir kez daha, belediyemizin iş ve işlemlerinde gözler önüne serilen çarpıklıkları, milletimizin vicdanına arz etmek üzere huzurunuzdayız. Kamusal görev bilinciyle hareket etmesi beklenen bir idare, maalesef ki kamu kaynaklarını hoyratça harcayarak, asli vazifelerinden sapmış, gösteriş ve suiistimalle kendi rantını merkeze alan bir anlayışı sergilemiştir.

Anayasasının 58/2’nci maddesine göre, “Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır.” hükmü yer almaktadır. Bu düzenlemede açıkça alkol düşkünlüğünden koruma devletin görevleri arasında sayılmıştır. Yine Anayasanın 56/2’nci maddesine göre, “Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak” yükümlülüğü altındadır. Alkol bağımlılarının alkol kullanmayanlara oranla daha fazla suça karıştığını gösterdiğini biliyoruz” şeklinde konuştu.

 

"BELEDİYENİN ASLİ VAZİFESİ, GENÇLERİ ALKOL BÜFELERİNİN MÜDAVİMİ YAPMAK DEĞİL, ONLARI GELECEĞE HAZIRLAMAKTIR"

 

Burhan konuşmasına şu şekilde devam etti; “Belediyenin alkollü içecekleri maliyetin altında satarak, bunu "hizmet" olarak sunması kabul edilebilir bir durum değildir. Bugün gelinen noktada bağımlılık, hem bireysel hem toplumsal anlamda türlü yıkımlara sebep olurken, kamusal kaynakların bu yıkımı destekler nitelikte kullanılması, kendi amaçlarıyla ters düşmektedir. Bir kamu kurumunun kansere sebep olan ürünleri satmasının karşısında duracağımız gibi; kronik bir hastalık olan bağımlılığı geliştirmesi muhtemel ürünü özendirici şekilde pazarlamasını da kabul etmiyoruz. Bilirsiniz ki bir tansiyon hastası ömrü boyunca tansiyon hastası olarak kalır, hem kişinin kendisi hem ailesi bu duruma adapte olarak yaşamak zorundadır; bağımlılık da bu şekilde insanın ömrü boyunca taşıdığı bir hastalıktır ve böylesi bir yükü omuzlara yükleyen kamu politikası desteklenemez. 

 

"ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİYLE OYNAYAN BU YAKLAŞIMI REDDEDİYORUZ"

“Milletin temel ihtiyaçlarına gözlerini kapatan bu zihniyet, sokaklarımızın çöp yığınlarıyla dolmasına, çöp konteynerlarının eksikliğinden dolayı çevrenin mezbeleliğe dönüşmesine sebep olurken, böylesine gereksiz bir faaliyeti “vatandaş odaklı hizmet” diye takdim etmekte nasıl bir cüret bulmaktadır? Hangi irfan sahibi, bir öğün çorbayla fakirliği besleyen, ardından milletin sırtını sıvazlayarak siyasi çıkar sağlayan bu zihniyeti haklı görebilir?

Çocuklarımızın çorba dağıtımı bahanesiyle reklam malzemesi yapılması idarenin halk sağlığı ve toplum etiğiyle nasıl oynadığını gözler önüne sermektedir. Belediyenin asli vazifesi, gençlerimizi alkol büfelerinin müdavimi yapmak değil; onları sağlıklı, temiz ve nezih bir çevrede geleceğe hazırlamaktır. Ayrıca mevzuata göre Alkollü içkiler, işletme dışından görülecek şekilde perakende olarak satışa arz edilemez. Belediye bu mevzuata uymamaktadır

Belediyeden beklenen, milleti yardıma muhtaç bırakan geçici çözümler değil; onları kalkındıracak, üretime ve ekonomiye katacak kalıcı politikalar geliştirmesidir. İnsanların sadece çorba ya da simit değil, çok daha fazlasını alabilecek bir refah düzeyine ulaşmasını sağlamak için gerçek bir politika geliştirilmesidir. Bu da ancak milleti örgütleyerek, kooperatifleşmeyi destekleyerek, üretimden tüketime kadar güçlü bir pazar ve pazarlık gücü oluşturmakla mümkündür.

 

EVET, SAHİL GÜZEL, BÜFE CAZİP; LÂKİN İÇKİYLE GÜZELLİK TESİS OLUNMAZ

Esnaf siftah yapamaz hâle gelirken, belediyenin kendi eliyle rekabeti körüklemesi akla ziyandır. Bugün bakkal, büfe ve lokanta sahibinin çilesini görmezden gelen bu yaklaşım, sadece milletin değil, geleceğin de karşısındadır. Evet, sahil güzel, büfe cazip; lâkin içkiyle güzellik tesis olunmaz. Şayet gerçekten millete hizmet etmek niyetindeyseniz, o büfelerde milletin ürettiği ürünleri, köyün zeytini, balı, sütü satılsın. Çiftçinin alın teri değer bulsun, esnaf kazanıp evine ekmek götürsün.

Ey belediye yöneticileri! Şunu biliniz ki, milletin vergileriyle toplanan kamu kaynakları, sizin şahsi reklâm arayışlarınız veya milletin iradesiyle dalga geçeceğiniz bir oyuncağınız değildir. Çorba dağıtmak gibi bir hizmeti bile kendi menfaatlerinize alet ederek, milletin gözünde samimiyetinizi zedelerken, gençleri ve çocukları bu oyunun istismarı haline getirmek ahlâkî sorumluluğunuzun altını çizer.

Milletimiz, “beleş çorba bir öğün doyurur, zengin ilçe her gün doyurur” gerçeğini gayet iyi bilmektedir. Sizler milletimizin refahına adanması gereken kamusal kaynakların, bireysel hırslar uğruna nasıl heba edildiğinin resmettiniz.

Bizler, “şeffaflık” ve “hesap verebilirlik” ilkelerini yücelten bir yönetim anlayışını savunurken, bu tür göstermelik işlerle milletin aklıyla dalga geçilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Bu vesileyle belediyeyi, asli vazifesine dönmeye ve milletimize saygılı bir yönetim anlayışı benimsemeye davet ediyoruz.

BU MESELE SADECE BİR BÜFE MESELESİ DEĞİLDİR.

Bugün sesimizi çıkarmazsak, yarın çok geç olacak. Belediye, milletin iradesine saygı duymalı, hizmetini millete fayda getirecek işler üzerine kurmalıdır. Esnafı zora sokan, çocuklarımızın geleceğiyle oynayan bu yaklaşımı reddediyor, Yumurtalık halkını bu konuda birlik olmaya çağırıyoruz. Bu mesele sadece bir büfe meselesi değildir. Bu mesele, belediyemizin hangi yolda ilerleyeceğinin, milletine mi hizmet edeceğinin yoksa ranta mı yönelerek toplumun değerlerini zedeleyeceğinin göstergesidir. Çocuklarımıza tertemiz sahiller, esnafımıza bol kazanç, üreticimize güçlü pazarlar bırakalım.

Unutmayın ki milletin gözü açık, vicdanı diridir. Hakkımızı yedirmeyiz, istismarı affetmeyiz. Bugünden sonra, yapılan her yanlışın hesabını sormak boynumuzun borcudur!”

 

Önceki Haber Çukurova'da Kan Donduran Anlar: Kadın Güvenlik Görevlisi Tehdit Edildi
Sonraki Haber Ceyhan'da Güvenlik Güçleri Görev Başında: Yoğun Denetimler Sonucu Başarı
Benzer Haberler